Kulaktan kulağa dolaşan ‘The Fresh Prince Rap’e Geri Dönüyor’ fısıltıları artık gürültüye döndü. Duyduklarınız kuru gürültü de değil; Will Smith rapçi kimliği ile tekrar sahnede hem de suç ortağı DJ Jazzy de yanında bonus!

Aslında onun sahne adı Will Smith, gerçek adıysa The Fresh Prince. ‘Will Smith kişiliği’ film setlerinde falan oluşuyor, fakat normal hayat rutinine döndüğü an The Fresh Prince kimliğine bürünüyor; yani hiçbir zaman sırtını dönemediği rap’çi kimliğine.

Superman’in yoğun mesai sonrası evine Clark Kent olarak dönmesi gibi düşünün bunu.
Kendisi tıpki Superman gibi Will Smith kişiliğini yanına alıp dünyayı kurtarmaya başlamadan önce, The Fresh Prince kişiliğiyle pek çok başarıya imza attı. Summertime ve Parents Just Don’t Understand isimli hip-hop klasikleriyle 90’lara damgasını vuran The Fresh Prince, suç ortağı DJ Jazzy Jeff ile 1989 yılında En İyi Rap Performansı Grammy Ödülü’nü kucakladılar. O zamana kadar böyle bir ödülü icat etmek bile kimsenin aklına gelmemişti.

Bugünlerde bu bitirim ikili 25 yıllık bir aradan sonra yeniden sahnelerin tozunu attırmayı planlıyor. 1993 yılında yaptıkları Code Red albümünden beri sesi sedası çıkmayan ikilinin arayı çabucak kapayacağından şüphemiz yok!
Acaba Will’in The Fresh Prince’te oynadığı dönemde sinir bozucu ebeveynleri için yaptığı spontane rap boyut değiştirip sürekli hayıflanıp durduğu sinir bozucu ebeveynlerden biri haline gelmesiyle mi ilgili olacak? Will’in müziği, evde yaptığı kayıtlardan sıyrılıp gün yüzüne çıktığında bu sorunun cevabını alacağız.


Nereye kafamızı çevirsek orada bir Will!
Will Smith’in başrol oynadığı merakla beklenen Netflix Originals filmi Bright da bu aralar gündemde. Yoksa Will artık dünyayı uzaylılardan kurtarmaktan sıkıldı ve farklı bir arayış içerisinde mi? Mesela orklar, elfler ve periler gibi… Sahi, eğer Will olmasaydı dünya şu anda çekilmez bir gezegen olacaktı. Bu kadar dünyayı kurtardığın yeter Will, şimdi biraz rap zamanı!

Ama önce…
Oyunculuğundan şüphe duymadığımız Will, dünyayı durdurak bilmeden kurtardığı filmlerinde kulaklıklarını takıp bugüne kadar hangi şarkıları dinlemiş?


1. The Fresh Prince of Bel Air


El değmemiş 90’lar… Will Smith’in uzaylılara karşı henüz bağışıklık kazanmadığı zamanlar. Kendisi o dönemde sinir bozucu tekerlemeler üreten bir ergendi. Süper hızlı gelişen bir kariyer sıçramasıyla Independence Day ve Men in Black gibi gişe rekorları kıran filmlerde oynadı. Dizide amcasının ailesinin yanına taşınan Harlem’li bir genci canlandıran Will Smith’in tek derdi kendini aristokrat akrabalarına kabul ettirmekti; o da Will için ne ki? Smith’in 20 yılı aşkın oyunculuk kariyerini göz önünde bulundurursak eğer; kendisini asilzade akrabalarına kabul ettirmek, insanlığın adeta sonunu getiren bir salgını engellemenin yanında çocuk oyuncağı!

2. Men in Black



Will’in yeni yeni dünyayı kurtarmaya başladığı zamanlar…  Her yiğidin harcı değil tabi siyah takım elbisesini kuşanıp dünyayı kurtarmak. Bilimkurgu filmlerinde herkesin yüzü gözü dağılır normalde ama Will’e bir bakıyorsunuz jilet gibi. “Dünyayı kurtaracaksan da bir tarzın olsun” demeye getiriyor. ‘Men in Black’ filmi için yazıya döktüğü aynı isimli şarkıda dünyalılara “Evrenin en kötülerine karşı gölgede yürüyün ve sessizce hareket edin” mesajını veren Will Smith, belli ki toy Harlem gencini kaldırıp rafa koyalı çok olmuş.
Dip Not: Will’in, Patrice Rushen’ın 1982 yılında seslendirdiği ‘Forget Me Nots’ isimli şarkısından uyarladığı ‘Men in Black’, 1998 yılında şarkıcıya En İyi Rap Solo Performansı Grammy Ödülü’nü kazandırmıştı.

3. Men in Black ll – Black Suits Comin’ (Nod Ya Head)


Aynı tas aynı hamam biraz. Yine siyah takım elbiseli adamlar, yine dünya tehlike altında ve Will yine şarkısını söylüyor. Trilojinin ikinci filminin soundtrack’inde geçen Black Suits Comin’ şarkısı hatırlarsanız aynı zamanda 2002 yılında Smith’in Born to Reign albümünde de yer almıştı. Amerika’nın Billboard Hot 100 listesinde 77. sıraya oturan single, tuhaf gelecek ama İngiltere’de daha çok rağbet görmüştü o zamanlar. UK Singles Chart listesinde 3. sıraya kadar yükselen single belli ki İngilizler’in baya bir hoşuna gitmiş!

4. Wild Wild West


Çekilin yoldan Vahşi Batı’dan geliyorlar! Nereden nereye Will… Siyah takım elbisesiyle evrende gezmedik yer bırakmadı, en sonunda kürkçü dükkanına dönen tilki gibi kovboy kılığında Amerikan topraklarına, memleketine dönüverdi. Tabi gurbet zor iş, sen de haklısın. Bu defa James West isimli bir devlet ajanını canlandıran Smith’in yeni görevi Arliss Loveless isimli bir suikastçinin Amerika başkanını öldürme planlarını engellemektir. Will Smith için bunlar günlük ritüel haline gelmiştir artık. ’Wild Wild West’, aynı adlı filmin tema şarkısı olarak Will Smith tarafından uyarlanmış hiphop şarkısı, aynı zamanda şarkıcının 1999 yılında çıkardığı Willennium adlı albümünde yer almıştır. Wild Wild West, Billboard Hot 100’de birinci sıraya yerleşir. Şarkının orijinal versiyonu ise Stevie Wonder’ın 1976 yılında seslendirdiği hit parçası ‘I Wish’ten başkası değil; müzik kulağı olanlar anlamıştır hemen!

5. Austin Powers: The Spy Who Shagged Me – Just the Two of Us

İlk filmden sonra durulduğu yanılgısına kapıldığımız Dr. Evil, yine hain planlarıyla geri dönmüştür. Zaman makinesi ile 1960’lara yolculuk eden Dr. Evil’ın bu defaki amacı aya yerleştirdiği lazerle Dünya’yı sona erdirmektir. Peki bu sırada Will Smith kim, kiminle, nerede, ne yapıyor? Hale bakın, kendisi ortada yok ama şarkıları dilden dile dolaşıyor! O yıllarda hangi film setinde dünyayı kurtarmakla meşguldü bilinmiyor ama gezegen elden gitmek üzere. Her ne kadar şarkının orijinali Bill Whithers’a ait olsa da bize bu şarkıyı sevdiren kişi Will Smith’tir, üzgünüz. Bazen bir harf bile çok şey değiştirebiliyor Bill’ciğim. (W harfinin gücü adına!) Hem Dr. Evil da bizimle hemfikir olsa gerek baksanıza Mini-Me’yi de yanına almış nasıl da dünyanın sonunu kutluyor!